Foto-Öykü









O'nu o kargaşada şaşalı kalabalığın içinden sıyrıldığında bir an için gördüm. Makineyi ayarlayıp çekime hazırlanırken, etrafa baktığımda kayboldu...

Sarıkamış Şehitlerini Anma Yürüyüşü için gitmiştik Sarıkamış'a 28 saatlik tren yolculuğunun ardından, yaklaşık 12 km. yürüdükten sonra adını bile bilmediği o teyze sanki bir hayaldi. O kadar dingin ve sade...
Tören alanında 2 bakan, bir orgeneneral, askeri ve mülki erkan ile ileri gelenler, güvenlik görevlileri ve belki de insan sayısından fazla ve bir çoğu da zırhlı olan araçların arasından yoğun tipi altında sırtında heybesi ve elinde bastonu ile gördüm o'nu.
Sayın Bakanın kulakları çınlatan sesine, ortamdaki debdebeye ve hiç durmayacakmış gibi, tipi şeklinde yağan onca kara rağmen, yürüyüşü, temposunu ve vakarını hiç bozmadan bir hayal gibi süzülüp geçti... 
Anlık olarak refleks ile çektiğim bu fotograf da o andan ve O'ndan hatıra kaldı...



Tekrar merhaba,


Eymir gezisi/tatili oldukça verimli geçti. Hayatımda ilk kez bir böcekle göz göze geldim. Eve gelip fotografları bilgisayarda ayıklarken onların aslında iki böcek olduğunu (Yusuf ile Züleyha belki) gördüm. İyi bir fotograf karesine konuk olduklarından haberleri yoktu. Galiba onları biraz utandırdım.
Aslında bambaşka bir şeye odaklanmış iken kulağımın dibinden oldukça hızla ve gürültü geçince peşine düştüm Yusuf'un. Yolun kenarında bir dala konduğunda parlak kızıl rengi sayesinde onu bulmam pek de zor olmadı.
Özel hayata saygı gereği onları rahatsız etmeden ayrıldım, yol boyunca bir kaç tane yalnız Yusufçuk ile sohbet ettik.

Yusufçuk (Anisoptera), dinlenmeleri sırasında yanlara açık olarak yatay tutmalarıyla kızböceklerinden ayrılan bir tür. Büyük birleşik gözleri, güçlü saydam kanatları, göz alıcı renkleri ve uzunca vücutlarıyla ile tanınıyorlar. Vücutları kuvvetli yapıda ve hiçbir zaman düz değildir. Hareketleri daha hızlı ve devamlıdır. Bağırsak solunumu yaparlar. Göller ve durgun sularda sıkça bulunurlar.(Wikipedia)
Yusufçuklar genelde sivrisinekler, tatarcıkları ve arılarkelebekler gibi diğer küçük böcekler ile beslenirler. Çoğu zaman göllerin, akarsuların ve su birikintilerinin olduğu bölgelerde görülürler, çünkü "nemf" diye adlandırılan larvaları suda doğarlar. İnsanları normal şartlarda ısırmaz ya da sokmazlar fakat karınlarndan tutulduğu takdirde kurtulmak için ısırmayı denerler.

Sivrisinekler gibi bazı zararlı canlıları yiyerek popülasyonlarını dengede tutmaları bakımından oldukça önemlidirler. Bu nedenle Kuzey Amerika'da birçok yerde yusufçuklar "sivrisinek avcıları" olarak adlandırılırlar.
Bir yusufçuk böceğinin yumurtadan ölümüne yaşam süresi 6 ay ile 7 yıl arasında değişebilir.


Yetişkin yusufçuklar sadece uçarak avlanırlar, havadayken birçok uçan zararlıyı yerler. Yarım saat içinde kendi ağırlıklarına eşit oranda besin tüketebilmeleri mümkündür.

Yusufçuk adını, yüz güzelliği ve rengarenk kaftanı ile meşhur Yusuf peygamberden aldığı iddia edilir

Biz Eymir'den ayrılırken Yusuf ile Züleyha da öğle güneşinin tadını çıkarmak üzere göl üzerinde gezintiye çıkmışlardı.


Sevgi ile kalın,
Hoşçakalın...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder